Enkazın başından ‘Namazı gıyabında kılın’ önerisiyle gönderilen vatandaşların yakınlarının uzuvları da maalesef dökülen enkazda yer alıyor” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, “Herhangi bir çevre denetimi, denetimi ve analizi yapılmadan onbinlerce beton kazık sökülüp boş arazilere dökülüyor. Ne yazık ki bölgeden sevk edilen vatandaşların yakınlarının uzuvları da var. “Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın cenazelerinin ‘hastalık’ bahanesiyle kamyonlara yüklenip toza gömülmesine ve daha da önemlisi vicdan sahibi hiçbir vatandaş tatmin olamaz, olamaz. , betonda” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, deprem bölgesindeki enkaz kaldırma çalışmalarına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Gamze Akkuş İlgezdi’nin açıklaması şöyle:
“6 Şubat Türkiye’de hemen herkes tarafından unutulmayacak bir tarih olarak anılacak. Tüm Türkiye’yi derinden sarsan Kahramanmaraş merkezli deprem 10 ilimizi etkiledi. Ancak beraberinde büyük acılar, acılar ve ızdıraplar da getirdi.” 85 milyon insanın yüreğinin sızlaması ile başlayan, duyarlılık ve duyarlılık gelecek nesillere örnek olacak bir umut olarak yerini alsa da depremzedelerin yaşadıkları asla unutulmayacak Özellikle 1999 Marmara depreminden sonra, ‘Deprem değil bina öldürür’ dersi maalesef öğrenene kadar devam edecek.
“HİÇBİR AFETTEN DERS ALMADIK”
19 Ağustos ve 12 Kasım’da yaşadığımız sarsıntıların üzerinden 23 yıl geçti. Ama hiçbir felaketten ders çıkarmadık, ders çıkarmadık. Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay ve diğer illerde enkazın başında çocukları, eşi, anne babası ve yakınlarını bekleyen vatandaşlar, ilk iki günde kurtarılacakları umudunu taşıyordu. Ne yazık ki günler geçtikçe umutlar azaldı. Canları ve ruhları enkaz altında yarının kurtarılmasını bekleyen depremzedeler, ‘Ölünü alırsak mezarı olur’ umuduyla bu kez bekledi. Bazı depremzedeler 9, 10, 11, 12 ve 13’üncü günlerde toz bulutlarının ortasından cesetlerini aldı.
‘Cenazesini kaldıranlar maalesef şanslı vatandaşlarımız’
Felaketin yaşandığı şehirlerde çok sayıda gösterişli konut paramparça oldu. Birçok vatandaşımız depremden sağ kurtulurken, onbinlercesi de enkaz altında kaldı. Enkaz başında yakınlarını umutla bekleyenlerin gözlerinde yaş kalmamıştı, biz çaresizlik içinde beklerken bir depremzede yanımıza yaklaşarak ‘İlk iki üç gün kurtulurlar’ diyordum. . Ama şimdi kendimi onların öldüğüne ikna ettim. Ölülerini götürelim ki mezarları olsun. ‘Gidip orada namaz kılalım, biraz da olsa acımızı dindirelim’ diyorlardı. Bu sözler kalbime bir kor gibi oturdu. Cenazesini maalesef uğurlayanlar şanslı vatandaşlarımız oldu.
“BU YARIŞI BIRAKIYORUZ, GİDİN VE TEMEL BİR ÖVGÜ İÇİN DUA EDİN”
Enkazın başında iki çocuğu ve eşini bekleyen bir Adıyamanlı ile konuştuğumda tüylerimi diken diken eden bir yüzleşme ile karşılaştım. Depremzedeler için kurtarma çalışmasında görev yapanlar, ‘Bu enkazı bırakıyoruz. Gidip gıyabında cenaze namazını kıldıran ve enkazla birlikte cenazelerine kavuşmak vatandaşların umutlarını yok etti. ‘Sonra ne oldu’ diye sorduğumda ‘Delilik getirdim’ dedi. Memurlara silah çektim. Sonra aramaya devam ettiler. 11. gün iki çocuğum ve eşimin cansız bedenlerine ulaştım. Cesetleri bulduğuma sevindim’ diye ağlıyordu. Deprem bölgelerinde buna benzer birçok hikayeyle karşılaştık. Özellikle GSM şirketlerinin sistemlerinin çökmesi enkaz altında kalan vatandaşlarımızın imdadına büyük bir engel oluşturdu.
“İNŞAAT SEKTÖRÜNDEKİ TÜM YANLIŞ HATALAR DEPREM BÖLGELERİNDE BAŞLAR”
Binalarımızın depremde zarar görmemesi için çok değerli adımlar atmalıyız. Bunlar; gerçek yer seçimi, doğru teknik ve uygulama, tünel kalıp ve deprem perdeleme tekniği, zemin üzeri artı beş katı geçmemek ve inşaatın her aşamasında deprem yönetmeliğine tam olarak uyulmasına dikkat edilmesi gereken hassasiyetlerdir. Maalesef inşaat branşındaki tüm hatalara sarsıntılı bölgelerde rastlanmıştır. Onbinlerce beton kazık hiçbir çevre denetimi, kontrolü ve analizi yapılmadan sökülerek boş arazilere dökülüyor. Dökülen bu enkazlar arasında ne yazık ki ‘gıyabında namaz kılın’ önerisiyle enkazdan gönderilen vatandaşların yakınlarının uzuvları da var. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın cenazelerinin ‘hastalık’ bahanesiyle enkazla birlikte kamyonlara yüklenip toza gömülmeden önce alınmasına vicdan sahibi hiçbir vatandaş razı olamaz, olamaz, ve daha da önemlisi, betonda.
“DEPREMDE HAYATINI KAYBEDENLERE SAYGI GÖSTERİN”
Acilen gerekli tüm tedbirler alınmalı ve enkaz altında kalan tüm vatandaşlarımızı kurtarma çalışmalarına devam edilmelidir. Deprem bölgesinde halen on binlerce kişinin enkaz altında olduğu tahmin ediliyor. Yıkılan binalardan cesetler çıkarılmadan hemen önce enkazın kaldırılması hayatını kaybeden vatandaşlarımıza ve yakınlarına saygısızlıktır ve insan hakları ihlalidir! Beyin sarsıntısında hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulunun! Deprem felaketinden kurtulan vatandaşlarımızın umutlarını daha fazla yok etmeyin!”